Ciltte oluşturduğu bariyer tabaka sayesinde Uzun süre hareketsiz yatan hastalarda oluşması muhtemel basınç ülserini, hastaya pozisyonverirken oluşabilecek sürtünme kaynaklı yara oluşumunu önlemeye yardımcı olur.  Phospolipid sayesinde hasar görmüş veya hasar görmesi muhtemel hücrenin kaybettiği suyu geri kazanmasına yardımcı olur.

pH’ ı cilt ile uyumludur.

Bir paket içinde 12 adet bariyer kremli ped bulunur.

MED-COVER YATAN HASTA BAKIMI

Basit Müdahaleler, Olağanüstü Sonuçlar...

Özellikle normal yollardan vücut bakım ihtiyacını karşılayamayacak durumdaki bireyler için tasarlanmış olan MED-COVER Yatan Hasta Bakım serisi ürünler kullanımı kolay, kontaminasyonu riskini önleyen, temizlik, bakım ve koruma etkisine sahiptir.
Geleneksel yıkama yöntemlerinde kullanılan sabun benzeri ürünler cildin pH derecesini düşürerek ciltte kurumaya sebep olmakta ve kuruyan cilt belli bir zaman sonra çatlamaya başlamaktadır. 
Cilt üzerinde aşırı bazik maddelerden kaynaklı oluşan çatlaklar tüm enfeksiyon riskine açık bir hal almaktadır. 

MED-COVER Yatan Hasta Bakımı Serisi ürünler cildin nötral pH derecesine sahiptir ve cilt ile uyumludur. Akredite Laboratuvarlar tarafından yapılan testler sonucunda herhangi bir irritasyona sebep olmadığı ispatlanmış ürünlerdir.

Sağlıklı hasar görmemiş ciltlerin üst yüzeyinde cildi tüm dış etkenlerden korumak için bariyer tabaka (asit tabakası) bulunmaktadır. Fakat aşırı bazik temizleme ürünleri kullanımı sonucu bu tabaka zarar görür ve cilt tüm dış tehditlere açık kalır.
Benzer ürünlerden farklı olarak MED-COVER Yatan Hasta Bakımı Serisi ürünler zengin içeriğindeki etken maddeleri(Dimethicon) ile cilt üzerinde bariyer tabakası oluşturarak kuruma ve çatlamadan kaynaklı yatak yaralarının oluşumunu da engeller. Kurumuş olan cildi nemlendirmek için sağlıklı hücrede bulunan ve cildin nemli kalmasını sağlayan Phospholipid bileşenini içermektedir. 

MED-COVER Yatan Hasta Bakımı Serisi ürünler oluşturduğu bariyer tabaka ile cildi enfeksiyon riskine karşı korur, Phospholipid ile hücrelerin ihtiyacı olan suyu bünyelerine katmasına yardımcı olur,  Aloe Vera, E vitamini ve Provitamin B5 ile güçlendirilmiş formülü ile cilde esneklik kazandırır ve besler. Bileşimindeki Allantoin ile ölü hücreleri ciltten uzaklaştırır. 

BASI YARALARI

Bası yaraları kemik çıkıntıların bulunduğu vücut bölümlerinde sürekli ya da yineleyen basıya bağlı olarak, dış etken ile kemik çıkıntı arasında kalan tüm dokuların, fasya,adale, deri ve deri altındaki ince kan damarları ve kapillerlerin kapanması sonucunda meydana gelen kansızlığa bağlı doku kayıplarıdır. Doku ölümü(nekrozu) ve yara açılması (ülserasyon) yüzeysel doku kaybından, cilt altı yağlı doku, kas, kemik doku kaybına kadar uzanabilir.

Sıklık
Bası yaraları genellikle yatalak hastalarda görülür ve bu sıklık bütün yatan hastalar arasında yaklaşık % 9 civarında olduğu gözlenmektedir. Yoğun bakım ünitelerinde yatan hastalarda bu oran % 11 civarındadır. Bu oranlar kardiyoloji ünitelerinde % 41, akut nörolojik vakalarda % 27, ortopedik vakalarda ise % 15 şeklinde değişmektedir. Genellikle oluşan bası yaralarının % 72’ si yetmiş yaş üzeri insanlarda görülmektedir. Oluşan bası yaralarının % 96’ sı göbek altı seviyede meydana gelmektedir.

Neden Bası yarası oluşur?

Burada öne çıkan ve vurgulanan en önemli faktör basınçtır.Dış ortamdaki sert dayanma yüzeyi (oturduğu yer veya yattığı yatak) ile kemik çıkıntı arasındaki basınç, doku kan basıncı üzerine çıkar ve dokuların kansızlığa dayanabileceği azami süreyi aşarsa bu basınç o bölgede yara açar.Yaraya zemin hazırlayan faktörler arasında ikinci sırada nörolojik bozukluklar gelmektedir. İlave faktörler olarak enfeksiyon, diyabet, ileri yaş sayılabilir.

Basınç: Dokulardaki kapiller kan damarlarındaki basınç ölçülmüş ve arteriollerde 32 mmHg bulmuştur. Vücudun bir bölgesi bu değeri aşan basınca maruz kaldığında o bölgede kansızlık yani iskemi oluşacaktır. Vücuttaki dokular basınçtan farklı şekilde etkilenirler. 500 mmHg’lik bir basıncın 2 saat veya 100 mmHg basıncın 10 saat uygulanması, kaslarda ölüm (nekroz) oluşturması için yeterlidir. Deride 600 mmHg değerindeki basıncın 11 saat uygulanması ile nekroz olabilmektedir. Bu değerlerden ciltte nekroz olmadan alttaki dokularda nekroz olabileceği hatta olduğu görülebilmektedir.

Enfeksiyon: Bası yarası oluşumunda önemli bir faktördür. Bakteriyel bulaşma(kontaminasyon) bası yaralarında kollajenolitik  aktiviteyi arttırarak doku nekrozunun büyümesine neden olur. Ayrıca basıncın fazla olduğu bölgelerde bakterilerin hızla çoğaldığı gösterilmiştir. Kan dolaşımı aksayan bölgelerde vücudun savunma sistemleri yeterince güçlü olmadığı için bu bölgelerde bakteriler kolaylıkla çoğalırlar. Bunun muhtemel nedeni kan dolaşımının aksaması ile birlikte bozulmuş bağışıklık sistemi, nem ve iskemidir.

Şişlik yani Ödem: Bası yaralarında enfeksiyonu kolaylaştıran ya da artıran önemli faktörlerden biridir. Basınç altında ve duyusu olmayan deride kısa sürede ödem gelişir. Basınç devam ettiği sürece arteryel basınç da artar ve plazma damar yatağından sızarak ödem oluşur. Hissizlik yani denervasyon da ödem oluşumunda etkilidir, bölge kaslarındaki felç (paralizi) kasların pompalama fonksiyonunda bozukluğa bu da lenf akımının drenajının bozulmasına ve ödem oluşumuna neden olur.

Sürtünme (Friksiyon): Kan dolaşımını bozmadan ve iskemi yapmaksızın deri ülserine, yani deride yara açılmasına katkıda bulunan bir mekanizmadır.Friksiyon sonucunda derinin üst tabakalarında kayıp oluşur. Derinin üst tabakası ile derinin bazal (alt) tabaka hücrelerinin birbirinden ayrılması ülserasyon oluşumu ile sonuçlanır.

Nem: Yara (Ülser) oluşumunda etkili faktörlerden biridir. Nemli bölgede maserasyon (sabunlaşma), bakteriyel kontaminasyon ve enfeksiyon oluşumu gözlenir. Bu faktörlerin hepsi birden yara açılması oluşumunda etkilidir.

Bunlara ek olarak yaşlı hastalarda, senil demans ve genel düşkünlük nedeniyle sürekli aynı pozisyonda yatma durumu söz konusudur. Zeka geriliği olan hastalarda benzer sorunlarla karşılaşabilir. Uzun süre komada kalan hastalar,birden fazla kırığı olanlarda kırıklara bağlı uzun süre hareketsiz ve alçıda veya traksiyonda kalan hastalarda hareketsizliğe bağlı bası yaraları oluşabilir. Omurga yaralanmalarında, içindeki omuriliğin (Spinal kordun) tam kesilerinde  distalde kalan kısmın lokal refleks aktivite kazanması sonucu,hastada istemsiz kasılmalar oluşur. Bu durum her iki alt ekstremitenin birbirine sürtünmesine ve diz, iç malleol ve ayak tabanı iç yüzde bası yarası oluşumuna neden olabilir.

Çerezler Hakkında Bilgi

Ziyaretiniz sırasında kişisel verileriniz siteyi kullanımınızı analiz etmek, reklamları kişiselleştirmek ve sosyal medya özellikleri sağlamak amacıyla çerezler aracılığıyla işlenmektedir. Sitemizde gezinmeye devam etmeniz halinde cihazınızdaki çerezlere erişebilmemizi izin vermiş sayılırsınız.